bugün
- kızların tipe bakmadığı gerçeği18
- sözlük kızlarının saç rengi9
- icardi190522
- düşün ki o bunu okuyor8
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi19
- uludağ sözlüğe nasıl düştünüz46
- çağ dışı teknolojilere özlem duymak8
- bir gavatın soyadını nick yapmak10
- bir kadın nasıl tavlanır12
- mert hakan yandaş13
- nude istemeyen erkek9
- numan kurtuluş dem parti görüşmesi29
- dursun özbek gibi olsam utanırım8
- anın görüntüsü11
- türkiye toplumunun ahlaksızlığa pratik zeka demesi8
- yakışıklı ama zengin erkek14
- çift maaş alan akpli bürokratların ücretlerine zam18
- en yaşlı özelliğiniz18
- hemşire kızlar nasıl oluyor24
- insana kendini kötü hissettiren şeyler9
- iğrenç bir his tarif et38
- sözlük kızlarına yürüyen vizyonsuz9
- sözlük yazarlarının abileri11
- erkek çocuk için isim önerileri9
- kocaeli de fabrikada yaşanan cinsel grup seks19
- aşkta yaş farkı önemli midir15
- az önce arabamdan inen tatlış kız12
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren erkek18
- atatürk'ün hiç seçime girmeden ülkeyi yönetmesi22
- içip içip entry girmek8
- insanlar melek mi şeytan mı8
- kediye kediş köpeğe köpüş diyen kız13
- arkadaşlar falıma bi bakar mısınız8
- bik bik bu sözlüğün divasıdır19
- emar15
- 170 boyunda 70 kilo erkek9
- suriyeliler suriye'ye dönsün12
- fake hesabım için nick önerileri9
- emmanuel emenike17
- vücutçu aptal erkek vs gösterişsiz felsefi erkek15
- yazarların ruh hali9
- düz dünyacıların güneş tutulmasına bakışı12
- köpekleri aklamak için sırtlana iftira atmak10
- bik bik'i ağdacıya götürmek11
- aykolik'in boyu yaşı kilosu mesleği8
- bik bik'in yaşı boyu kilosu8
- ahirette sorulacak ilk soru8
entry'ler (57)
genelde kolej ya da dil okullarında sürünmek istemeyen ingilizcecilerin tercihidir. peki nasıl okutman olunur?
ilan takibi:
her gün yoksis.yok.gov.tr ye bakıyoruz.
1. adım: dil ve ales skoru
an itibari ile, minimum 70 sözel ales ve 80 yds istemektedirler. bazı üniversiteler yds'yi 90'a çekebiliyorlar. %60 ales ve %40 dil puanınız ile ön değerlendirmeyi geçebilmeniz gerekir. minimum skorları almak yetmiyor çünkü 1 kişilik kadro için üniversiteler 10 kişi çağırıyorlar mülakata. yani 5 kişi alacaklarsa 50 kişiyi mülakata çağırıyorlar. özellikle istanbul ve ankara'da ilk 50 kişi 88 ortalama puanla falan kapatıyor.
2. adım: mülakat
ön değerlendirmeyi geçmek aslında kolay olan kısım. dananın kuyruğu burada kopuyor. ön değerlendirmeyi ilk ya da sonuncu sırada geçmiş olsanız da fark etmiyor. artık herkes burada kabiliyet ve yeteneğine göre değerlendirilip alınıyor ya da elenmiş oluyor.
peki nasıl oluyor bu mülakatlar?
banko sorular:
"kendinizi tanıtın" yani; ötmeye başla, azıcık ısındıralım seni.
"neden burada çalışmak istiyorsunuz" yani; kendini bize pazarla.
"güçlü yönleriniz nelerdir" yani; kendini daha çok pazarla.
yüksek lisans yapıyorsanız, "yüksek lisans derslerinizden neler öğrendiniz" yani; azıcık terim merim kullan bakalım.
"öğretmenlik filozofiniz nedir?" yani; adam gibi ders işleyeceğini anlayalım ki, ona göre.
bazıları örnek ders anlattırabiliyor.
sonrasında sonuç açıklanma tarihini beklemeye başlıyoruz.
asıl ve yedek kadroya seçilmek
önemli olan asıl kadroya girebilmek. peki yedek kqdroya seçilirsek ne oluyor. 2 ihtimal var:
1. asıl kadrodan biri gelmez ise, yedeklerden çağırıyorlar. burada yedekler arasında da ön sırada olmak önemli.
2. asıl kadronun hepsi gelse bile üzülmeyin. eğer üniversite beklenenin üzerinde öğrenci almışsa, yedek olanları part-time teklif ederek almak istiyor. bir yıl dişimizi sıkıyoruz ve ertesi yıl biz de kadroluyuz. ayrıca part-time bile olsanız, kadrolulara yakın bir maaş alıyorsunuz. çünkü onlara ne kadar ders saati veriyorlarsa, size de yakın bir şey veriyorlar.
sorusu olanlara yardımcı olabilirim.
ilan takibi:
her gün yoksis.yok.gov.tr ye bakıyoruz.
1. adım: dil ve ales skoru
an itibari ile, minimum 70 sözel ales ve 80 yds istemektedirler. bazı üniversiteler yds'yi 90'a çekebiliyorlar. %60 ales ve %40 dil puanınız ile ön değerlendirmeyi geçebilmeniz gerekir. minimum skorları almak yetmiyor çünkü 1 kişilik kadro için üniversiteler 10 kişi çağırıyorlar mülakata. yani 5 kişi alacaklarsa 50 kişiyi mülakata çağırıyorlar. özellikle istanbul ve ankara'da ilk 50 kişi 88 ortalama puanla falan kapatıyor.
2. adım: mülakat
ön değerlendirmeyi geçmek aslında kolay olan kısım. dananın kuyruğu burada kopuyor. ön değerlendirmeyi ilk ya da sonuncu sırada geçmiş olsanız da fark etmiyor. artık herkes burada kabiliyet ve yeteneğine göre değerlendirilip alınıyor ya da elenmiş oluyor.
peki nasıl oluyor bu mülakatlar?
banko sorular:
"kendinizi tanıtın" yani; ötmeye başla, azıcık ısındıralım seni.
"neden burada çalışmak istiyorsunuz" yani; kendini bize pazarla.
"güçlü yönleriniz nelerdir" yani; kendini daha çok pazarla.
yüksek lisans yapıyorsanız, "yüksek lisans derslerinizden neler öğrendiniz" yani; azıcık terim merim kullan bakalım.
"öğretmenlik filozofiniz nedir?" yani; adam gibi ders işleyeceğini anlayalım ki, ona göre.
bazıları örnek ders anlattırabiliyor.
sonrasında sonuç açıklanma tarihini beklemeye başlıyoruz.
asıl ve yedek kadroya seçilmek
önemli olan asıl kadroya girebilmek. peki yedek kqdroya seçilirsek ne oluyor. 2 ihtimal var:
1. asıl kadrodan biri gelmez ise, yedeklerden çağırıyorlar. burada yedekler arasında da ön sırada olmak önemli.
2. asıl kadronun hepsi gelse bile üzülmeyin. eğer üniversite beklenenin üzerinde öğrenci almışsa, yedek olanları part-time teklif ederek almak istiyor. bir yıl dişimizi sıkıyoruz ve ertesi yıl biz de kadroluyuz. ayrıca part-time bile olsanız, kadrolulara yakın bir maaş alıyorsunuz. çünkü onlara ne kadar ders saati veriyorlarsa, size de yakın bir şey veriyorlar.
sorusu olanlara yardımcı olabilirim.
ihtiyaçlarının bitmemesidir. bediüzzamanın da dediği gibi "medeniyet, 2 olan insan ihtiyacını 100'e çıkarmıştır."
en basitinden: herkese bir akıllı telefon lazım. ee bunun kabı olmadan artisliği olmaz. cam filmi olmadan ekranı çizilir. şarjı hemen biter şarj deposu lazım. ee müzik de mi dinlemeyelim. beats kulaklık da ekle.
bütün bunlara sahip olmayı refah olarak görebilirsiniz ama doymuyoruz. telefonla iş bitmiyor ki.
rahat internete girmek için tablet, evde sinema keyfi için ses sistemi, ee sinemanın yerini tutmuyor sinemaya da gidelim, digiturk olsun maç izleriz, ee stadın yerini tutmuyor stada da gidelim, vs. vs.
doymuyoruz dostlar.
en basitinden: herkese bir akıllı telefon lazım. ee bunun kabı olmadan artisliği olmaz. cam filmi olmadan ekranı çizilir. şarjı hemen biter şarj deposu lazım. ee müzik de mi dinlemeyelim. beats kulaklık da ekle.
bütün bunlara sahip olmayı refah olarak görebilirsiniz ama doymuyoruz. telefonla iş bitmiyor ki.
rahat internete girmek için tablet, evde sinema keyfi için ses sistemi, ee sinemanın yerini tutmuyor sinemaya da gidelim, digiturk olsun maç izleriz, ee stadın yerini tutmuyor stada da gidelim, vs. vs.
doymuyoruz dostlar.
gayet basittir.
(bkz: göz gez arpacık)
(bkz: göz gez arpacık)
(bkz: walmart) varken ihtiyaç duyulmayandır.
karşımdaki insanlar dürüst olduğunda.
bilal ayakkabı kutularını topla liberlanda gidiyoruz.
üst yarısı masmavi gökyüzü, alt yarısı masmavi okyanus ortasında ufacık bir gemi olanını alın. (bkz: ömür törpüsü)
(bkz: golf topu dalgıcı)
adamlar golf sahasındaki göletlere kaçan topları dalıp çıkarıyor. bildiğin oksijen tüplü falan. ne golfmüş arkadaş. paranın gözü kör olsun
adamlar golf sahasındaki göletlere kaçan topları dalıp çıkarıyor. bildiğin oksijen tüplü falan. ne golfmüş arkadaş. paranın gözü kör olsun
vıcık vıcıktır efenim. yarım saatte bir sabunluyorum yine terliyor. yeter ulen. (bkz: esmiyor)
bu renkli küpleri çat çut çat çut saniyeler içinde çözüyorlar ya. aha işte ondan.
acilen o ve ö arasındaki ile o ve 0 arasındaki ayrımı öğrenmesi gereken, yazma özürlü yazarımsıdır.
kızdan hoşlanılma oranına göre hayır cevabı ihtimali de artacaktır.
kendimin aslında paralel bölücü bir terörist olduğumu öğrendim. ben de hangi ülkeye hizmet ettiğimi sorguluyordum hep. teşekkürler uzun adam.
(bkz: monster) isminin hakkını verir.
şimdi anlatacam anlayamayacaksınız.
(bkz: mangoosteen) filipinlere gidilip yenilesi tropikal meyve kraliçesi.
allah korkusu olan erkektir. abazan duygularını dizginleyemeyip kızları dikizleyen yazarlara dert olmuştur.